Bakan Uraloğlu'ndan Müjde: 144 Bin Kişilik İstihdam Projesinin Tüm Detayları!

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 27-28-29 Haziran tarihleri arasında İstanbul'da gerçekleştirilecek Dünya Bankası'nın desteklediği Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu öncesinde basın mensuplarıyla bir araya geldi. Uraloğlu, Türkiye'nin demir yolları ve raylı sistemler dahil olmak üzere ulaşım alanında yürütülen projelere başarıyla devam ettiğini vurguladı. Altyapı projelerinin zamanlamasının önemine işaret eden Uraloğlu, “Zamanında doğru adımlar attık. Finansman maliyetlerinin, hem dünya genelinde hem de ülkemizde oldukça uygun olduğu dönemlerde birçok proje gerçekleştirdik ve ulaşım altyapılarımızda önemli ilerlemeler kaydettik.” şeklinde konuştu.

HANGİ ÖNEMLİ PROJELER MEVCUT?

Uraloğlu, 2002 yılından bu yana ülkeye yapılan 293,5 milyar dolarlık yatırımın, kendi ölçeğindeki ülkeler için oldukça kayda değer olduğunu ifade etti. Bu yatırımların, karayolları, demiryolları, havacılık, denizcilik ve iletişim alanlarındaki üretime katkısının yaklaşık bir trilyon dolar civarında olduğunu belirtti.

KARAYOLU YATIRIMLARI HÜKÜMETİN GÜNDEMİNDE

Bakan Uraloğlu, karayolu yatırımlarının detaylarını aktararak söz konusu sektörde doğrudan ve dolaylı olarak yaklaşık bir milyon kişiye istihdam sağlandığını ifade etti. Bölünmüş yol uzunluğunun 6.101 kilometreden 29.742 kilometreye çıkarıldığına dikkat çeken Uraloğlu, bu yolların toplam yol ağı üzerinde yüzde 42'lik bir oranı temsil ettiğini, ancak trafik akışının yüzde 80-85’inin bu yollar üzerinde gerçekleştiğini belirtti. Otoyol uzunluğunun 1.700 kilometreden 3.800 kilometreye, sıcak asfalt kaplamanın ise 8.500 kilometreden 32.000 kilometreye çıkarıldığını dile getiren Uraloğlu, ayrıca tünel uzunluğunun 50 kilometreden 790 kilometreye ve viyadük uzunluğunun 311 kilometreden 799 kilometreye yükseldiğini açıkladı. Bakan, zorlu arazilerde çalışmalar yürütüldüğünü ve bu nedenle viyadük ile tünel üretiminin büyük bir önem taşıdığını vurguladı.

TÜRKİYE'NİN HIZLA İLERLEYEN DEMİRYOLU AĞI

Bakan Uraloğlu, demiryolu yatırımlarına ilişkin Türkiye’nin demiryolu ağının 10.900 kilometreden 14.000 kilometreye yükseldiğini duyurdu. Elektrikli ve sinyalli hatların oranının ise %60 ila %80 arasında olduğunu kaydeden Uraloğlu, bu değişimin çevre dostu ve kapasite artırıcı etkisine vurgu yaptı. Türkiye, Avrupa’da 6., dünya genelinde ise 8. yüksek hızlı tren işletmecisi konumuna geldi ve toplamda 2.251 kilometre uzunluğunda yüksek hızlı demiryolu hattı inşa edildi. Ayrıca, 14 ilde 1.014 kilometre uzunluğunda kentsel raylı sistem hattı kuruldu; bu hatların bir kısmı belediyelere devredildi, diğerleri ise doğrudan işletilmekte.

HAVA YOLUNDA HEDEF 240 MİLYON YOLCU

Uraloğlu, havacılık sektöründeki gelişmelerle beraber, 2002 yılında 26 olan aktif havalimanı sayısının günümüzde 58’e çıkarıldığını, Yozgat ve Bayburt-Gümüşhane havalimanlarının inşasının da sürmekte olduğunu belirtti. Türkiye’nin havacılık anlaşması yaptığı ülke sayısının 81’den 175’e, uçuş noktalarının ise 60’tan 353’e çıktığını ve bunun dünya genelinde bir rekor oluşturduğunu ifade etti. 2002’de 34 milyon olan toplam yolcu trafiğinin, 2023 itibarıyla 231 milyona ulaştığını söyleyen Uraloğlu, bu yılki hedeflerinin 240 milyon yolcu olduğunu belirtti. İstanbul Havalimanı'nın geçen yıl 80 milyon yolcu taşıdığını, Sabiha Gökçen ve Antalya havalimanlarının ise 40 milyon yolcuyla dikkat çektiğini ekledi.

DENİZCİLİKTE ÖNEMLİ GELİŞMELER

Bakan Uraloğlu, denizcilik sektöründeki ilerlemeleri de aktardı. 152 olan liman tesisi sayısının, şu anda 217'ye ulaştığını söyleyen Uraloğlu, yük elleçleme kapasitesinin 190 milyon tondan 532 milyon tona yükseldiğini kaydetti. Tersane sayısının 37’den 85’e çıkarıldığını dile getiren Uraloğlu, bu tersanelerin üretim kapasitesinin de 550 bin detveyt tondan 4,8 milyon detveyt tona ulaştığını aktardı. Uzak Doğu ile normal yük gemisi üretimi konusunda rekabet etmenin zor olduğu vurgusunu yapan Bakan, Türkiye'nin özel gemi yapımında Avrupa ve dünya pazarında önemli bir konumda olduğunu, yeni teknolojilerle tasarlanmış LNG’li, hidrojen yakıtlı ve elektrikli feribotların başarıyla üretildiğini ifade etti.

İLETİŞİM ALT YAPISI HEDEFİ 800 BİN KİLOMETRE

Bakan Uraloğlu, iletişim konusunda 96,5 milyon geniş bant abone sayısına ulaştıklarını belirtti. Mobil abone sayısının yaklaşık olarak 94 milyon olduğunu ve fiber ağ uzunluğunun 605 bin kilometreyi aştığını kaydederek, bu sayıyı ilk etapta 800 bin kilometreye ulaştırmayı planladıklarını söyledi.

JEOPOLİTİK DURUM VE KORİDORLAR ÜZERİNE DEĞERLENDİRME

Uraloğlu, Türkiye'nin jeopolitik ve jeostratejik konumuna vurgu yaptı ve 4 saatlik uçuş mesafesi sayesinde toplamda 67 ülkeye ulaşım sağlanabildiğini, bu nüfusun 1,5 milyar insanı ve 51 trilyon dolarlık GSYH'yi kapsadığını belirtti. Doğu-Batı eksenindeki geleneksel ticaret yolları dışında, kuzey-güney yönünde yapılan yatırımlara da dikkat çeken Uraloğlu, Süveyş Kanalı üzerinden 35 günde taşınan malların, Kalkınma Yolu tamamlandığında sadece 25 günde, Orta Koridor ile ise 18 günde ulaştırılabileceğini, bu sürenin ileride 13 güne kadar inebileceğini ifade etti. Bu koridorlar, Türkiye'nin bölgesel ve küresel ticaretteki önemini artırmaktadır.

ORTA KORİDOR'UN STRATEJİK ÖNEMİ

Bakan Uraloğlu, Orta Koridor'un stratejik önemine de değinerek, Hazar geçişli bu hattın Gürcistan limanları üzerinden Karadeniz’e, buradan da Türkiye ile Avrupa’ya kesintisiz ulaşım sağladığını belirtti. Ayrıca Kuzey Koridor'un, Rusya'nın savaş durumu olmasına rağmen hala etkin şekilde kullanıldığına dikkat çekti. Türkmenistan üzerinden İran'a gelen ve ülkemize ulaşan koridorun, Van Gölü’nden geçtiğini belirtirken, Batı'nın, yük taşımacılığında İran’ı tercih etmediğini vurguladı. Bu nedenle Hazar geçişli Orta Koridor'u daha da güçlendirme çabasında olduklarını söyledi.

50 MİLYAR DOLARLIK YATIRIM, 144 BİN KİŞİYE İSTİHDAM

Bakan Uraloğlu, Türkiye sınırları içerisindeki 2.262 kilometrelik hattın bazı bölümlerinin tamamlandığını, geriye kalan kısımlar üzerinde çalışmaların devam ettiğini ifade etti. Marmaray geçişli demiryolu hattının şu an sınırlı kapasiteyle kullanıldığını ve bu kapasitenin artırılacağını belirtti. Koridorun yaklaşık 50 milyar dolarlık bir yatırımla hayata geçirileceğini, 114 milyar dolarlık üretim etki yaratılacağını ve yıllık 144 bin kişiye istihdam sağlayacağını söyledi. Ayrıca, Çin ile Avrupa arasında demir yoluyla taşımaların gelecekte yüzde 30'a ulaşmasının beklendiğini kaydederek, bu hattın taşıyacağı yük miktarının en az 6,5 milyon ton olacağını belirtti. Orta Koridor'un 21 ülkeden geçmekte olduğunu ve Avrupa’ya ulaşmadan önceki tek NATO ülkesinin Türkiye olduğunu hatırlatan Bakan, bu demiryolu hattının ekonomik ve stratejik açıdan sunduğu avantajların büyük olduğunu vurguladı.

KALKINMA YOLU KORİDORU

Bakan Uraloğlu, Irak'ın Basra Körfezi'ndeki Fav Limanı'ndan başlayarak Ovaköy üzerinden Türkiye'ye, oradan da Kapıkule’ye kadar uzanacak Kalkınma Yolu Koridoru’nun, üç denize erişim sağlayacak stratejik bir hat olacağını söyledi. Bu hat, sadece demiryolu değil, aynı zamanda karayolu, enerji ve iletişim hatlarını içeren çok modlu bir ulaşım ağı oluşturacak. Uraloğlu, “Tek bir hatta bağlı kalmamalıyız.” ifadelerini kullandı.

HATTIN TOPLAM UZUNLUĞU 2.090 KİLOMETRE

Total hattın uzunluğunun yaklaşık 2.090 kilometre olacağını aktaran Uraloğlu, mevcut durumda 439 kilometrelik kısmın tamamlandığını, 928 kilometrede çalışmaların sürdüğünü ve 727 kilometrelik bölgenin de yakında başlayacağını dile getirdi. Projenin tamamlanmasıyla birlikte 24 milyar dolarlık yatırım yapılacağını belirten Uraloğlu, “Bu durumu da 50 milyar dolara varan yıllık bir üretim etkisi ve yaklaşık 63 bin kişiye istihdam sağlamayı hedeflemiş olacağız. Böylece ülkemizin jeopolitik gücünü ekonomik avantaja dönüştüreceğiz. Çok modlu taşımacılığı destekleyecek, sürdürülebilir ulaştırmayı destekleyecek ve karbon ayak izinin yönetilmesini sağlayarak Avrupa’da bu anlamda vergilendirme kapsamından muaf kalmayı hedefliyoruz. Hızlı tren ağları sayesinde birçok ilimize bağlanmayı sağlayacak ve böylece altı milyon yeni vatandaşımıza ulaşmış olacağız. Bunlar yalnızca bir transit koridor değil, aynı zamanda lojistik üslerimizin ve üretim merkezlerimizin gelişimine de katkı sağlayacaktır.” ifadelerini kullandı.

MARMARAY VE YAVUZ SULTAN SELİM KÖPRÜSÜ

Bakan Uraloğlu, Marmaray hattının yoğun yolcu taşımacılığı sebebiyle yük trenlerine sınırlı bir kapasite sunmakta olduğunu belirtirken, “Günde 300 seferle yaklaşık 700 bin yolcu taşıyoruz, bu nedenle yalnızca 4 yük trenine izin verebiliyoruz.” dedi. Bu sebeple Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün projelendirilmesi sırasında ortasında çift hatlı demiryolu bırakıldığını hatırlattı. Uraloğlu, Gebze'den başlayarak Sabiha Gökçen Havalimanı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, İstanbul Havalimanı ve Çatalca üzerinden Halkalı-Kapıkule hattına bağlanacak 120 kilometrelik hızlı tren projesinin Dünya Bankası koordinasyonunda kredi aşamasının tamamlanmak üzere olduğunu söyledi. “Bu yıl içinde ihalesini gerçekleştirecek ve önümüzdeki yıl inşaatına başlamayı hedefliyoruz.” diyen Uraloğlu, proje tamamlandığında koridordaki kapasite sorununu gidereceklerini ve yaklaşık 5 milyar dolarlık bir yatırım yapılacağını ifade etti. Ek olarak, Çerkezköy-Kapıkule arasında 2025’te, Çerkezköy-Halkalı arasında ise büyük ihtimalle 2027 yılında çalışmaların tamamlanacağını belirtti. “Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün geçişini tamamladığımızda, bununla bağlantılı tüm düzenlemeleri de tamamlamış olacağız.” şeklinde konuştu.

DEMİRYOLU PROJELERİNDEN BİRİ DAHA YOLDA

Orta Koridor'un bir parçası olan Sivas-Kars arasındaki yaklaşık 660 kilometrelik hattın rehabilitasyon sürecine gireceğini duyuran Uraloğlu, bu sayede kapasite sorunlarının ortadan kaldırılacağını açıkladı. Ayrıca Nusaybin-Cizre-Ovaköy hattının bu yıl içinde ihale işlemlerinin yapılacağını ve Kurtalan-Siirt arasındaki ihalenin de tamamlandığını belirtti. “Bir ilimizi daha demiryolu ile buluşturmuş olacağız.” dedi.

SURİYE'DE MAHSUR KALAN UÇAKLAR

Bakan Uraloğlu, İran'da 7, Irak’ta ise 4 uçağın mahsur kaldığını bildirdi. Bu uçakların büyük çoğunluğunun Pegasus’a ait olduğunu, ardından 2 adet THY uçağı, 1 Ajet ve 1 de Tailwind uçağının bulunduğunu söyledi. Olayların gelişimini, Dışişleri Bakanlığı ve Milli İstihbarat Teşkilatı aracılığıyla takip ettiklerini belirten Uraloğlu, bölgedeki hava hareketliliğinin, roket ve füze atışlarının yoğun olması dolayısıyla riskleri barındırdığını hatırlattı. “3-4 gün boyunca orada bekleyen ekipleri, can güvenliği açısından buraya aldık. Durumu günlük olarak takip ediyoruz. Önümüzdeki fırsatta onları geri almak için gerekli çalışmaları yapacağız.” şeklinde ifade etti.