Şenol Babuşcu'dan Merkez Bankası'nın Sırları: 'İnce Plan' Neden Önemli?
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) geçtiğimiz Cuma akşamı açıkladığı yeni makroihtiyati önlemler, ekonomik çevrelerde büyük etki yarattı. Alınan kararlar, özellikle Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları ve döviz mevduatlarına yönelik düzenlemelerle ön plana çıktı. Ekonomist Prof. Dr. Şenol Babuşcu, bu adımları "ince ayar" olarak nitelendirerek, para politikalarında çift yönlü bir strateji uygulandığını belirtti.

Yeni düzenlemelerde öne çıkan noktalardan biri, KKM hesaplarındaki zorunlu karşılık oranının yükseltilmesi oldu. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), bankaların KKM hesapları için ayırmak zorunda oldukları zorunlu karşılık oranını %33’ten %40’a artırdı. Prof. Dr. Şenol Babuşcu, bu kararın bankalar için KKM'nin maliyetini artırmayı amaçladığını vurguladı. Babuşcu, bu değişikliğin Türk Lirası mevduatlarına geçişi teşvik etme yönünde bir adım olduğunu ifade etti.
Babuşcu, "Bu uygulama, Merkez Bankası'nın KKM'den kademeli olarak çıkma stratejisini kararlılıkla sürdürdüğünü ortaya koyuyor" şeklinde konuşarak, para politikalarının etkinliğini artırarak Türk Lirası'nın finansal sistem içinde daha fazla yer bulmasını hedeflediklerini söyledi.

DÖVİZ MEVDUATLARINA YÖNELİK MALİYET AZALTILDI
Aynı düzenleme çerçevesinde, döviz hesapları için ise tam zıt bir adım atıldı. Bankaların döviz mevduatları için TL cinsinden ayırması gereken zorunlu karşılık oranı %4’ten %2,5’e düşürüldü. Prof. Dr. Şenol Babuşcu, bu indirimi dövizlerin bankacılık sisteminden çıkışını engellemeyi amaçlayan bir hamle olarak değerlendirdi.

Babuşcu, düşük faiz oranları ve sıkı para politikalarının etkisiyle döviz mevduatlarında kaydedilen azalmalara dikkat çekti ve “Bu düzenleme, döviz varlıklarının bankacılık sisteminin dışına çıkışını, yani yastık altında ya da yurtdışında tutulmasını engellemeye yönelik bir çaba” dedi. Böylelikle dövizlerin sistem içerisinde kalıcılığının artırılması hedefleniyor.

TL SIKINTISINA YUMUŞAK BİR MÜDAHALE
Babuşcu, bu düzenlemelerin yalnızca döviz ve KKM hesaplarını değil, aynı zamanda Türk Lirası'nın sistemdeki likiditesini de etkilediğini belirtti. Zorunlu karşılık oranlarının düşürülmesiyle bankaların TL cinsinden yükümlülüklerinin azalacağını kaydeden Babuşcu, bunun Türk Lirası sıkışıklığını hafifletme potansiyeli taşıdığını sözlerine ekledi.

MERKEZ BANKASI DENGELİ BİR POLİTİKA GÖTÜRÜYOR
Sonuç olarak, Merkez Bankası bir yandan KKM hesaplarının maliyetlerini artırarak bu enstrümandan kademeli çıkışı teşvik ediyor; diğer yandan ise dövizlerin sistemden dışarı çıkışı yavaşlatmak için dövizle ilgili maliyetleri düşürüyor. Prof. Dr. Şenol Babuşcu, bu sürecin "hassas bir denge politikası" olduğunu ifade ederek, para politikası stratejilerinin titizlikle senkronize edildiğini belirtti.